top of page
Ara

Sümerlerin Keşfi

  • gecmistarih
  • 28 Oca 2017
  • 2 dakikada okunur

ESKİ MEZOPOTAMYA TARİHİ

SÜMERLERİN KEŞFİ

Rawlinson 1835’te İran’da Britanya ordusunda görevliyken çivi yazısını araştırmış Behistun yazıtlarından 200 satırlık Persçe kitabeyi okumuştur. Edward Hinks ve Oppertle birlikte bu üç bilim adamı Persçe, Akad’ca ve Sümercenin çözümünü sağlamışlardır.

1842 yılında Emile Botta Ninive’de kazılara başlamıştır. Daha sonra Horsabat’a yönelerek II.Sargon’un başkentini bulmuştur. Sir Henry Layard ise Nimrud’da ve Ninive’de kazılar yaptı. Böylelikle Yeni Asur İmparatorluğu’nun başkentleri ortaya çıkarılmış oldu.

Hinks iki dilli kitabelerden Sami’ce olanların yeni olduklarını ve Akad’ca denilen dilin İskit veya Turani kökenli olduğunu tespit etmişti. Opert ise bu dilin Sümerce olduğunu belirtmişti. Türkçe, Fince ve Macarca ile akraba bir dil olduğunu beyan etmiştir.

1877’de ilk defa bir Sümer kenti Lagaş’ta (Tello) da Fransızlar kazı yaptılar. Lagaş beyleri Gudea ve Ur-Nanşe’ye ait eserler ortaya çıkarılmıştır. Andrei Parrot Tello’da isimli eserini yazmıştır. Daha sonra Pennsylvania Üniversitesi Nippur kazılarını gerçekleştirdi. 30.000 tablet ele geçti.

Thureau-Dangin 1905 yılında Sümer-Akad kitabeleri isimli eserini yazdı. 1923 yılında Arno Poebel Sümerce Gramer eserini kaleme aldı. Friedrich Delicht Sümerce sözcükleri derlemiştir. Poebel Sümerce gramer dil bilgisi alanında eser yazdı. Adam Falkenstein ve Thorkild Jacobsen Sümer dili üzerine eserler yazmıştır. Gadd Sümerce okuma kitabı yayınlandı.

Robert Koldevey başkanlığındaki Alman kazı heyeti Fara (Şuruppak) kentini buldu. Chicago Üniversitesinden Bank Adap (Bismaya) ı kazdı.

Henri de Genouillac yönetiminde bir Fransız ekibi Kiş kentinde kazılar yaptı. Daha sonra İngiliz Longdon yönetiminde bir ekip kazılara devam etti.

Uruk şehrinde Alman Julius Jordan yönetiminde kazılar yapıldı. Adam Falkenstein bu heyete dahil olmuştu.

Ur kentinde Leonard Wooley 1922-33 arasında kazılar yapmıştır.

Henry Frankford 1930-36 yılları arasında Asmar, Hafaci ve Agrap’ta kazılar yapmıştır.

Andrei Parrot Mari’de kazılara başlamış ve 1933-1956 yılları arasında devam etmiştir. Bu kazılar sayesinde gerek Sümer kentlerine ait mimari kalıntılar, arkeolojik eserler ve gerekse binlerce çivi yazılı belge ortaya çıkarılarak Sümer medeniyetinin varlığı anlaşılacaktır.

Mezopotamya iki nehir arası anlamına gelmektedir. Fırat ve Dicle ırmakları ile bu ırmakların kollarının suladığı bölgeyi kapsamaktadır. Eski çağlarda Fırat ve Dicle nehirleri ayrı ayrı ve çok farklı kollardan Basra Körfezine dökülüyordu. Bu yüzden aşağı Mezopotamya bataklık halde bulunmaktaydı. Buraya yerleşen insanlar bataklığı kurutarak burada tarım yapmaya başlamışlardır. Fırat ve Dicle ırmaklarının birbirlerine çok yaklaştıkları yer olan Babil civarından güneyi Aşağı Mezopotamya kuzeyi Yukarı Mezopotamya diye anılır.

Komentarze


Sosyal Medya

  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon

Yazı Listesi

© 2023 Tüm Hakkı Saklıdır. 

bottom of page